Uşak Belediye Başkanı Mehmet Çakın, Ege Ekonomik Forumu Online Konferansına katılarak “2 Milyon Yaşındaki Gediz Havzasının Yeniden Doğumu ve Korunması” hakkında konuştu.Oturuma Kütahya ve İzmir Büyükşehir Belediye Başkanları da katıldı.
Haber Giriş Tarihi: 12.11.2021 14:34
Haber Güncellenme Tarihi: 12.11.2021 14:34
Kaynak:
Haber Merkezi
https://www.medyaturktv.com/
Gediz Havzanın korunması konusunda Uşak’a da önemli görevler düştüğünü, bu bilinçle hareket etmeye gayret gösterdiklerini belirten Uşak Belediye Başkanı Mehmet Çakın, çevre ve iklim değişikliği konusunun Türkiye’nin de en önemli gündem maddelerinden biri olduğunu vurguladı. Çakın, sözlerine şöyle devam etti:
“Paris İklim Anlaşması TBMM’de tüm partilerin ortak katılımıyla onaylandı. Bu yönde dünyadaki çalışmalara Türkiye de ortak oldu. Eminim ki bu süreç içerisinde yerel yönetimlere çok önemli sorumluluklar düşecektir. Biz de bu doğrultuda tüm kurum ve kuruluşlarla birlikte gelecek nesillere temiz bir havza bırakmak için çalışıyoruz. Murat Dağı özellikle Gediz Havzası’nı besleyen önemli kaynaklardan biri. Aynı zamanda da Uşak’ın en önemli su kaynağı. Bölge ve havzanın korunması bizim için hayati önem ifade ediyor. Bölgede yapılan çalışmaların, -özellikle maden alanında, çok dikkatli ve seçici olarak hayata geçirilmesi konusunda biz de son derece hassasız.”
“Uşak özelinde her ne kadar bu havza tarımsal anlamda son derece kıymetli ve önemli olsa da bölgenin turizm ve sanayi alanındaki etkinliğini ve yoğunluğunu da göz ardı etmiyoruz. Havzanın korunması anlamında iki önemli unsuru da yaşatmakla sorumluyuz. Sanayinin olmadığı bir Uşak düşünebilmek mümkün değil. Yapmamız gereken; doğaya ve çevreye zarar vermeyen, Gediz Havzası’nı kirletmesine engel olacak şekilde sanayimizi sürdürme ihtiyacının farkındayız.” sözleri ile sanayinin devamlılığında çevre hassasiyetinin altını çizen Çakın, organize sanayi bölgesinde artan yatırımları güçlendirerek devam edilmesi konusunda özellikle Çevre ve Şehircilik İl Müdürlüğü ile gerekli istişareleri yerine getirdiklerini belirtti. Çakın, şöyle devam etti:
“Belediye olarak da mevcut arıtma tesisimizin kapasite sorunlarını göz önüne alarak, mevcudun iki katı büyüklükteki bir arıtma tesisinin inşası için henüz ihaleye çıktık. Böylece tüm evsel atık sularını kontrol altına alacağız ve tesisten arıtılarak çıkarılan suların –özellikle yer altı sularının, kuyularının ciddi anlamda sorun olmaya başladığı bir ortamda hem organize sanayide hem de tarımsal sulamada kullanılmasına fırsat vereceğiz.”
İzmir Büyükşehir Belediye Başkanı Tunç Soyer, 5. Ege Ekonomik Forumu kapsamında düzenlenen “İki Milyon Yaşındaki Gediz’in Yeniden Doğumu” adlı panelde konuştu. Gediz’in dört büyük felaketle karşı karşıya olduğunu söyleyen Soyer, “Eğer kirlenmeyi durdurursak, Gediz’in Ege Denizi’ne pırıl pırıl akması mümkün” dedi.
İzmir Büyükşehir Belediye Başkanı ve Ege Belediyeler Birliği Başkanı Tunç Soyer, Ege Ekonomiyi Geliştirme Vakfı (EGEV) ve O¨zgencil Grup is¸birliğiyle düzenlenen 5. Ege Ekonomik Forumu’ndaki “İki Milyon Yaşındaki Gediz’in Yeniden Doğumu” adlı çevrim içi panele katıldı. Dünya Gazetesi Genel Koordinatörü Vahap Munyar’ın moderatörlüğündeki oturumda, Başkan Tunç Soyer’in yanı sıra Uşak Belediye Başkanı Mehmet Çakın ve Kütahya Belediye Başkanı Prof. Dr. Alim Işık konuştu.
“Oradaki ürünler soframıza geliyor”
Başkan Tunç Soyer, İzmir Körfezi’ne akan Gediz Nehri’ndeki kirliliğin kaynağını yerinde görmek için Temmuz ayında “Temiz Gediz, Temiz Körfez” sloganıyla yaptığı havza turunu aktardı. Gediz’in Türkiye tarımının yüzde 10’una ev sahipliği yaptığını söyleyen Başkan Soyer, “Böylesine önemli bir nehrin nasıl kirlendiğini görmek için dört günde 400 kilometrelik yol katettik. Özetle dört büyük felakete tanıklık ettik. İlki kuraklık. Bölgedeki kuraklık tehdidinin can yakmaya başladığını söyleyebilirim. İkincisi, ısrarla yanlış ürün deseni devam ediyor. Üçüncüsü çok vahşi sulama teknikleri kullanılıyor. Dördüncüsü şu: Gediz zehirleniyor. Organize sanayi bölgesinden çıkan zehirli atıkların, yandaki tarlada sulama suyu olarak çıktığını gözlerimizle gördük. Oradaki ürünler sofralarımıza geliyor. Eğer kirlenmeyi durdurursak, Gediz’in bütün bu tahribatı gidermesi ve pırıl pırıl Ege Denizi’ne akması mümkün” diye konuştu.
“Gediz için çalışıyoruz”
Bu sorunu çözmek için Ege Belediyeler Birliği olarak herkesin üzerine düşen sorumlulukları hatırlattıklarını belirten Soyer, “Göz göre göre nehre zehir akıtanlar hakkında suç duyurusunda bulunuyoruz. Bu konuda ağır yaptırımlar uygulanmalı. Çeşitli yerlerden numuneler almıştık. O numuneler çerçevesinde ilgili kurumları bilgilendiriyoruz. Ürün deseninin değişmesi için çalışmalar yapıyoruz. Kadim kültürümüzün atalık ürünlerini teşvik ediyoruz. Bu ürünleri yetiştiren üreticilerimize devletin verdiği taban fiyatın üç katı alım garantisi veriyoruz. Kısacası ürün desenini değiştirmek için hem kuraklıkla uyumlu hem Gediz sularının vahşi biçimde kullanılmasını engelleyecek hem de üreticinin katma değerini büyütecek ürünler için havza bazında girişimde bulunuyoruz. Bunların yanı sıra İzmir Büyükşehir Belediyesi olarak belirli noktalarda arıtma tesisi yapımı için hazırlık yapıyoruz. Bunu da ilgili yerel yönetimlerle paylaşarak desteğimizi vereceğiz” ifadelerini kullandı. Başkan Soyer sözlerini şöyle sürdürdü: “Fakat ne yazık ki, daha iki gün önce hükümet silajlık mısıra dekar başına 100 TL destekleme vereceğini açıkladı. Bu karar, bir sezon için çiftçimize destek gibi görünse de sonraki üretim sezonlarında üreticimizi ve vatan toprağını zor duruma düşüren bir hata. ”
UNESCO ile Gediz hem korunacak hem tanınacak
Konuşmasının son bölümünde Gediz Nehri’nin UNESCO Doğa Mirası olarak kabul edilmesi için yapılan çalışmaları aktaran Soyer, “Gediz’in UNESCO Doğa Mirası listesine girmesi sadece geçmişe dair bir anlam taşımıyor. Yaşayan bir varlık olarak da korunması anlamına geliyor. O nedenle başvurumuzu yaptık. Bu hem Gediz’in çok daha iyi korunması hem de dünyanın her yerinden insan tarafından görülmesini sağlayacak. Çünkü eşsiz bir özelliği var. Dünyanın hiçbir metropolünde kent merkezine 15 dakika uzaklıkta flamingoların ürediğini göremezsiniz. Gediz, öyle bir delta” şeklinde konuştu.
“Öncelikle kaynağın korunması gerekiyor”
Başkan Soyer’e Gediz için yapmış olduğu çalışmalar için teşekkür eden Kütahya Belediye Başkanı Alim Işık, “Öncelikle kaynağın korunması gerekiyor. Bu konuda çevresel faktörlerin azaltılması için hepimiz ortak bir tavır takınmalıyız” dedi.
Sizlere daha iyi hizmet sunabilmek adına sitemizde çerez konumlandırmaktayız. Kişisel verileriniz, KVKK ve GDPR
kapsamında toplanıp işlenir. Sitemizi kullanarak, çerezleri kullanmamızı kabul etmiş olacaksınız.
En son gelişmelerden anında haberdar olmak için 'İZİN VER' butonuna tıklayınız.
GEDİZ HAVZASI BİZİM CAN DAMARIMIZDIR!.
Uşak Belediye Başkanı Mehmet Çakın, Ege Ekonomik Forumu Online Konferansına katılarak “2 Milyon Yaşındaki Gediz Havzasının Yeniden Doğumu ve Korunması” hakkında konuştu.Oturuma Kütahya ve İzmir Büyükşehir Belediye Başkanları da katıldı.
Gediz Havzanın korunması konusunda Uşak’a da önemli görevler düştüğünü, bu bilinçle hareket etmeye gayret gösterdiklerini belirten Uşak Belediye Başkanı Mehmet Çakın, çevre ve iklim değişikliği konusunun Türkiye’nin de en önemli gündem maddelerinden biri olduğunu vurguladı. Çakın, sözlerine şöyle devam etti:
“Paris İklim Anlaşması TBMM’de tüm partilerin ortak katılımıyla onaylandı. Bu yönde dünyadaki çalışmalara Türkiye de ortak oldu. Eminim ki bu süreç içerisinde yerel yönetimlere çok önemli sorumluluklar düşecektir. Biz de bu doğrultuda tüm kurum ve kuruluşlarla birlikte gelecek nesillere temiz bir havza bırakmak için çalışıyoruz. Murat Dağı özellikle Gediz Havzası’nı besleyen önemli kaynaklardan biri. Aynı zamanda da Uşak’ın en önemli su kaynağı. Bölge ve havzanın korunması bizim için hayati önem ifade ediyor. Bölgede yapılan çalışmaların, -özellikle maden alanında, çok dikkatli ve seçici olarak hayata geçirilmesi konusunda biz de son derece hassasız.”
“Uşak özelinde her ne kadar bu havza tarımsal anlamda son derece kıymetli ve önemli olsa da bölgenin turizm ve sanayi alanındaki etkinliğini ve yoğunluğunu da göz ardı etmiyoruz. Havzanın korunması anlamında iki önemli unsuru da yaşatmakla sorumluyuz. Sanayinin olmadığı bir Uşak düşünebilmek mümkün değil. Yapmamız gereken; doğaya ve çevreye zarar vermeyen, Gediz Havzası’nı kirletmesine engel olacak şekilde sanayimizi sürdürme ihtiyacının farkındayız.” sözleri ile sanayinin devamlılığında çevre hassasiyetinin altını çizen Çakın, organize sanayi bölgesinde artan yatırımları güçlendirerek devam edilmesi konusunda özellikle Çevre ve Şehircilik İl Müdürlüğü ile gerekli istişareleri yerine getirdiklerini belirtti. Çakın, şöyle devam etti:
“Belediye olarak da mevcut arıtma tesisimizin kapasite sorunlarını göz önüne alarak, mevcudun iki katı büyüklükteki bir arıtma tesisinin inşası için henüz ihaleye çıktık. Böylece tüm evsel atık sularını kontrol altına alacağız ve tesisten arıtılarak çıkarılan suların –özellikle yer altı sularının, kuyularının ciddi anlamda sorun olmaya başladığı bir ortamda hem organize sanayide hem de tarımsal sulamada kullanılmasına fırsat vereceğiz.”
İZMİR BÜYÜKŞEHİR BELEDİYE BAŞKANINIDA FORUMDA KONUŞTU
İzmir Büyükşehir Belediye Başkanı Tunç Soyer, 5. Ege Ekonomik Forumu kapsamında düzenlenen “İki Milyon Yaşındaki Gediz’in Yeniden Doğumu” adlı panelde konuştu. Gediz’in dört büyük felaketle karşı karşıya olduğunu söyleyen Soyer, “Eğer kirlenmeyi durdurursak, Gediz’in Ege Denizi’ne pırıl pırıl akması mümkün” dedi.
İzmir Büyükşehir Belediye Başkanı ve Ege Belediyeler Birliği Başkanı Tunç Soyer, Ege Ekonomiyi Geliştirme Vakfı (EGEV) ve O¨zgencil Grup is¸birliğiyle düzenlenen 5. Ege Ekonomik Forumu’ndaki “İki Milyon Yaşındaki Gediz’in Yeniden Doğumu” adlı çevrim içi panele katıldı. Dünya Gazetesi Genel Koordinatörü Vahap Munyar’ın moderatörlüğündeki oturumda, Başkan Tunç Soyer’in yanı sıra Uşak Belediye Başkanı Mehmet Çakın ve Kütahya Belediye Başkanı Prof. Dr. Alim Işık konuştu.
“Oradaki ürünler soframıza geliyor”
Başkan Tunç Soyer, İzmir Körfezi’ne akan Gediz Nehri’ndeki kirliliğin kaynağını yerinde görmek için Temmuz ayında “Temiz Gediz, Temiz Körfez” sloganıyla yaptığı havza turunu aktardı. Gediz’in Türkiye tarımının yüzde 10’una ev sahipliği yaptığını söyleyen Başkan Soyer, “Böylesine önemli bir nehrin nasıl kirlendiğini görmek için dört günde 400 kilometrelik yol katettik. Özetle dört büyük felakete tanıklık ettik. İlki kuraklık. Bölgedeki kuraklık tehdidinin can yakmaya başladığını söyleyebilirim. İkincisi, ısrarla yanlış ürün deseni devam ediyor. Üçüncüsü çok vahşi sulama teknikleri kullanılıyor. Dördüncüsü şu: Gediz zehirleniyor. Organize sanayi bölgesinden çıkan zehirli atıkların, yandaki tarlada sulama suyu olarak çıktığını gözlerimizle gördük. Oradaki ürünler sofralarımıza geliyor. Eğer kirlenmeyi durdurursak, Gediz’in bütün bu tahribatı gidermesi ve pırıl pırıl Ege Denizi’ne akması mümkün” diye konuştu.
“Gediz için çalışıyoruz”
Bu sorunu çözmek için Ege Belediyeler Birliği olarak herkesin üzerine düşen sorumlulukları hatırlattıklarını belirten Soyer, “Göz göre göre nehre zehir akıtanlar hakkında suç duyurusunda bulunuyoruz. Bu konuda ağır yaptırımlar uygulanmalı. Çeşitli yerlerden numuneler almıştık. O numuneler çerçevesinde ilgili kurumları bilgilendiriyoruz. Ürün deseninin değişmesi için çalışmalar yapıyoruz. Kadim kültürümüzün atalık ürünlerini teşvik ediyoruz. Bu ürünleri yetiştiren üreticilerimize devletin verdiği taban fiyatın üç katı alım garantisi veriyoruz. Kısacası ürün desenini değiştirmek için hem kuraklıkla uyumlu hem Gediz sularının vahşi biçimde kullanılmasını engelleyecek hem de üreticinin katma değerini büyütecek ürünler için havza bazında girişimde bulunuyoruz. Bunların yanı sıra İzmir Büyükşehir Belediyesi olarak belirli noktalarda arıtma tesisi yapımı için hazırlık yapıyoruz. Bunu da ilgili yerel yönetimlerle paylaşarak desteğimizi vereceğiz” ifadelerini kullandı. Başkan Soyer sözlerini şöyle sürdürdü: “Fakat ne yazık ki, daha iki gün önce hükümet silajlık mısıra dekar başına 100 TL destekleme vereceğini açıkladı. Bu karar, bir sezon için çiftçimize destek gibi görünse de sonraki üretim sezonlarında üreticimizi ve vatan toprağını zor duruma düşüren bir hata. ”
UNESCO ile Gediz hem korunacak hem tanınacak
Konuşmasının son bölümünde Gediz Nehri’nin UNESCO Doğa Mirası olarak kabul edilmesi için yapılan çalışmaları aktaran Soyer, “Gediz’in UNESCO Doğa Mirası listesine girmesi sadece geçmişe dair bir anlam taşımıyor. Yaşayan bir varlık olarak da korunması anlamına geliyor. O nedenle başvurumuzu yaptık. Bu hem Gediz’in çok daha iyi korunması hem de dünyanın her yerinden insan tarafından görülmesini sağlayacak. Çünkü eşsiz bir özelliği var. Dünyanın hiçbir metropolünde kent merkezine 15 dakika uzaklıkta flamingoların ürediğini göremezsiniz. Gediz, öyle bir delta” şeklinde konuştu.
“Öncelikle kaynağın korunması gerekiyor”
Başkan Soyer’e Gediz için yapmış olduğu çalışmalar için teşekkür eden Kütahya Belediye Başkanı Alim Işık, “Öncelikle kaynağın korunması gerekiyor. Bu konuda çevresel faktörlerin azaltılması için hepimiz ortak bir tavır takınmalıyız” dedi.
En Çok Okunan Haberler