Dışişleri Bakanlığı sözcüsü Hami Aksoy "5+BM toplantısı, bizim açımızdan Ada’da otomatik olarak yeni bir müzakere sürecinin başlaması veya 2017 Temmuz ayında Crans Montana'da sona eren Kıbrıs Konferansı'nın kaldığı yerden devam etmesi anlamına gelmemektedir” dedi
Haber Giriş Tarihi: 18.09.2020 01:30
Haber Güncellenme Tarihi: 18.09.2020 01:30
Kaynak:
Haber Merkezi
https://www.medyaturktv.com/
Dışişleri Bakanlığı Sözcüsü Hami Aksoy, “BM Genel Sekreteri Antonio Guterres'in Kıbrıs meselesinin çözümüyle ilgili olarak KKTC Cumhurbaşkanlığı seçimleri sonrasında yapılacağını söylediği 5+BM toplantısı, bizim açımızdan Ada’da otomatik olarak yeni bir müzakere sürecinin başlaması veya 2017 Temmuz ayında Crans Montana'da sona eren Kıbrıs Konferansı'nın kaldığı yerden devam etmesi anlamına gelmemektedir” dedi. Dışişleri Bakanlığı Sözcüsü Hami Aksoy, BM Genel Sekreteri Guterres'in Kıbrıs meselesi ile ilgili yaptığı açıklamaya ilişkin değerlendirmede bulundu. Aksoy, yaptığı açıklamada şu ifadelere yer verdi: “BM Genel Sekreteri Antonio Guterres'in Kıbrıs meselesinin çözümüyle ilgili olarak KKTC Cumhurbaşkanlığı seçimleri sonrasında yapılacağını söylediği 5+BM toplantısı, bizim açımızdan Ada’da otomatik olarak yeni bir müzakere sürecinin başlaması veya 2017 Temmuz ayında Crans Montana'da sona eren Kıbrıs Konferansı'nın kaldığı yerden devam etmesi anlamına gelmemektedir. Ada'daki iki taraf arasında çözüm için ortak bir zemin ve vizyon bulunmamaktadır. Geçmişte tüm müzakere süreçleri, Kıbrıs Rum tarafının Ada’da bir ortaklığın gereği olan siyasi eşitliği kabul etmemesi ve siyasi eşitliğin somut bir şekilde içinin doldurulmaması nedeniyle başarısızlığa uğramıştır. Bunun altında da Kıbrıs Rum tarafının hem iktidarı hem doğal zenginlikleri Kıbrıs Türk tarafıyla eşit olarak paylaşmak istememesi yatmaktadır. Bu gerçeğe rağmen Ada’da hala bir ortaklık kurulmak isteniyorsa bunun temel koşulu olan siyasi eşitliğin tüm unsurlarıyla birlikte içi dolu olarak Rum tarafınca önceden kabul edilmesi ve yeni bir müzakere sürecinin bunun üzerine inşa edilmesi gerekir. Bu yapılamıyorsa o zaman iki tarafın egemen eşitlik temelinde, iki devletli çözüm üzerinde yeni bir müzakere sürecine girmeleri icap eder. Ülkemizin geçen yıl önerdiği gayriresmi bir 5+BM toplantısı tertiplenmesi fikri bu hususların açıklığa kavuşturulmasına matuftur. Aksi takdirde Türkiye, evvelce de defaatle açıkladığımız üzere müphem bir zeminde ve geçmişte başarısız olmuş yöntemlerle yeni bir müzakere sürecine girmeyecektir.”
Sizlere daha iyi hizmet sunabilmek adına sitemizde çerez konumlandırmaktayız. Kişisel verileriniz, KVKK ve GDPR
kapsamında toplanıp işlenir. Sitemizi kullanarak, çerezleri kullanmamızı kabul etmiş olacaksınız.
En son gelişmelerden anında haberdar olmak için 'İZİN VER' butonuna tıklayınız.
Çözüm için ortak bir zemin yok!.
Dışişleri Bakanlığı sözcüsü Hami Aksoy "5+BM toplantısı, bizim açımızdan Ada’da otomatik olarak yeni bir müzakere sürecinin başlaması veya 2017 Temmuz ayında Crans Montana'da sona eren Kıbrıs Konferansı'nın kaldığı yerden devam etmesi anlamına gelmemektedir” dedi
Dışişleri Bakanlığı Sözcüsü Hami Aksoy, “BM Genel Sekreteri Antonio Guterres'in Kıbrıs meselesinin çözümüyle ilgili olarak KKTC Cumhurbaşkanlığı seçimleri sonrasında yapılacağını söylediği 5+BM toplantısı, bizim açımızdan Ada’da otomatik olarak yeni bir müzakere sürecinin başlaması veya 2017 Temmuz ayında Crans Montana'da sona eren Kıbrıs Konferansı'nın kaldığı yerden devam etmesi anlamına gelmemektedir” dedi.
Dışişleri Bakanlığı Sözcüsü Hami Aksoy, BM Genel Sekreteri Guterres'in Kıbrıs meselesi ile ilgili yaptığı açıklamaya ilişkin değerlendirmede bulundu. Aksoy, yaptığı açıklamada şu ifadelere yer verdi:
“BM Genel Sekreteri Antonio Guterres'in Kıbrıs meselesinin çözümüyle ilgili olarak KKTC Cumhurbaşkanlığı seçimleri sonrasında yapılacağını söylediği 5+BM toplantısı, bizim açımızdan Ada’da otomatik olarak yeni bir müzakere sürecinin başlaması veya 2017 Temmuz ayında Crans Montana'da sona eren Kıbrıs Konferansı'nın kaldığı yerden devam etmesi anlamına gelmemektedir. Ada'daki iki taraf arasında çözüm için ortak bir zemin ve vizyon bulunmamaktadır. Geçmişte tüm müzakere süreçleri, Kıbrıs Rum tarafının Ada’da bir ortaklığın gereği olan siyasi eşitliği kabul etmemesi ve siyasi eşitliğin somut bir şekilde içinin doldurulmaması nedeniyle başarısızlığa uğramıştır. Bunun altında da Kıbrıs Rum tarafının hem iktidarı hem doğal zenginlikleri Kıbrıs Türk tarafıyla eşit olarak paylaşmak istememesi yatmaktadır. Bu gerçeğe rağmen Ada’da hala bir ortaklık kurulmak isteniyorsa bunun temel koşulu olan siyasi eşitliğin tüm unsurlarıyla birlikte içi dolu olarak Rum tarafınca önceden kabul edilmesi ve yeni bir müzakere sürecinin bunun üzerine inşa edilmesi gerekir. Bu yapılamıyorsa o zaman iki tarafın egemen eşitlik temelinde, iki devletli çözüm üzerinde yeni bir müzakere sürecine girmeleri icap eder. Ülkemizin geçen yıl önerdiği gayriresmi bir 5+BM toplantısı tertiplenmesi fikri bu hususların açıklığa kavuşturulmasına matuftur. Aksi takdirde Türkiye, evvelce de defaatle açıkladığımız üzere müphem bir zeminde ve geçmişte başarısız olmuş yöntemlerle yeni bir müzakere sürecine girmeyecektir.”
En Çok Okunan Haberler